Kış mevsimini, oldum olası sevememişimdir. Kasvetli ve karanlık gelir bana. Kara kara bulutlar, şehirleri esir alır. Geceler, gündüzden zaman çalıp daha bir erken bastırır. Gündüzün de zaten eski tadı yoktur. Güneş’in yüzünü doya doya göremeyiz. Kısa günlerin gölgesinde, günümüzü geçiririz. Belki de bu sebeptendir ki, kış ayları insanı daha çabuk depresyona sokar. Daha kendini bıkkın ve yorgun hissettirir.
Yazar: EnginDergi
Tiksinti
Bir sabah… Umut Bozgun enteresan düşlerin sersemletici etkisinden uyandığında saat beş buçuktu. Yeni yeni ağarmaya başlayan gün onun sırtında demir gibi sert bir etki yarattı. Birçok yapılacak işi ve yapacak hiçbir şeyi yoktu. Umarsızca bir debelenmeye soyundu ruhu. Bunun onu nereye ve nelere sürükleyeceğinden habersizce yatağın altındaki pantolonunu almak için dizleri üzerinde bir sürüngen gibi süründü. Biçimsiz, ciddi ve kaba pantolonunu hiç sorgulamadan giyindi. Günün kalabalığına, hengâmesine katıldı.
Şiddet Algısı ve Bakış Açımız
Biz farkında olmadan hayatımıza giren, yerleşen ve artık normal bir durum olarak kanıksadığımız şiddet olgusu, ülkemizin en büyük ve en acı verici sorunlarından biri haline geldi son yıllarda. Ülkenin ekonomik durumu ve kitle iletişim araçlarının insanlar üzerindeki etkisi, aile kurumunun giderek zayıflaması ve önemini yitirmesi, şiddet nedenlerinin temelinde yatıyor. Tahammülsüzlük sınırlarına geldiğimiz ve şiddet konusunda kendimizi tutamayıp büyük zararlar verdiğimiz, polisin öğrencilere kullandığı orantısız güçten de aşikar durumda son günlerde.