Sarıp sarmaladığı ne varsa
Bir bir uçup gidiyor avuçlarından
Pencereden izlediği o muhteşem manzarayı
Çekip alıyor günün en karmaşık zamanları
Huzura aç kalmış bir yetim gibi saldırıyor
O dingin anın sıcak koynuna
Soluksuzca tüketiyor
Ömrün kalan kırıntılarını