İnsan oluşumuzdan dolayıdır ki herkesin ayrı ayrı düşünce dünyası, karakteri, mizacı, uslubu olduğu gibi olayları kabul edişi, idrak etmesi ve saygı gösterme şekli farklıdır. Olması gereken şeyi kendi karakterine göre yorumlayarak dile getirir, karşımızdakiyle diyalog kurarırız, söylemek istediklerimizi belki ince ince kırmadan söyler, belki cevapsız bırakır veya hakkını vermeden yaşanmışlıkların ezer geçeriz soruları.
Kategori: Şeyma Karadağ
İnsan Alışkanlıklarının Çocuğudur
“İnsan Alışkanlıklarının Çocuğudur…” İbn-i Haldun
İnsan bazen kendini özlüyor. Alışkanlıklarını, tutkularını… Burnunun direğini sızlatıyor tutkusunu yapmamak. Yine de burnunun direğinin sızlamasına ses çıkarmıyor kişi. Her ne kadar gücüne gitse de bu durum, engelleri ortadan kaldırmak için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Her şeye muhalefet olan, sürekli eleştiren taraflar gibi sadece isyan ediyor, problemlere çözüm getirmiyor. İş burada kişinin kendi iradesine kalıyor.
Pencereleriniz Açık mı?
Bazen sokaklarda dolaşırken en çok evlerin, apartmanların pencereleri dikkatimi çeker. Kimisi sıkı sıkıya kapatmış panjularını rüzgarın bıraktığı toza aldırmaksızın, kimisinin güneşe açılmıştır kanatları, neşeli perdelerin ve minik saksıların eşlik ettiği… Evde hayat belirtisidir pencereler, ‘ışığı açık olmak’ ise davetkardır aslında misafir komşular için. Bazı pencereler vardır yeşile, güneşe bakan, bazıları ise gölgesiyle çam ağaçlarının hüznünü taşıyan mezarlıklara aksine…