EnginDergi / Yıl: 2010 Sayı: 11
EnginDergi’nin on birinci sayısı yayında… Okumaya devam et “EnginDergi-s11”
EnginDergi / Yıl: 2010 Sayı: 11
EnginDergi’nin on birinci sayısı yayında… Okumaya devam et “EnginDergi-s11”
Yine bir hastane macerası daha… Nasip bu bayramı da burada geçirmekmiş. İlgi alanlarımın başında teknoloji, ekonomi, tıp ve psikoloji geliyor oluşunun yanısıra, küçüklükten beri pek içli dışlı olmuşumdur sağlık sektörüyle. Hani sürekli hastalanıp ilaç kullanıp iğne olmaya alışkın çocuklar vardır ya, ben onların bir üst versiyonuyum…
Okula başladığımda aşıdan kaçıp ortalığı velveleye veren çocukları görünce çok şaşırmıştım. Gerçi bu durum -daha önce de bir yazımda dile getirdiğim üzere- çocuklarımızı hep iğneci teyzelerle korkutma kültürümüzün bir parçasıydı aslında.
‘Acılar Denizi’nde boğulsa da yaşamaya çalışan ümitli bir gemidir o… ‘Kör kuyularda merdivensiz’, denizler ortasında yelkensiz bırakılan… Zamanın bittiği yerden zaman getirme ‘adak’larında bulunan bir sevgili… Günün 24 saatini birini düşünmek için harcayan en ‘ağır işçi’… Geleceğinden bile özür dileyen, bir yandan da ‘deniz o deniz değil, dağlar o dağlar değil’ diyecek kadar aldatılmış… ‘Aşk başlamadan güzel’ diyecek kadar heyecanlı… ‘Aralarındaki birbirinden uzak iki noktayı bir çizgiyle birleştiren’ ince hesap insanı… Tanrıdan penceresinin her sevgiye açık olmasından başka bir şey istemeyen bir aşk şairi… Okumaya devam et “Ben Bu Dağları Aşarım, Geçerim Bu Denizleri, Korkma”