Bizim çocukluğumuzda esnaf, güven duyulan kimseydi. Mahallemizin bakkalı, terzisi, ayakkabıcısı, yufkacısı, kırtasiyecisi idi. Annemizi, babamızı tanırdı. Bizi korurdu, kollardı. Yanlışımızı görürse azarlar, hafifçe kulağımızı çekerdi. Bayramda elini öpüp harçlık alırdık. Bizim çocukluğumuzda esnaf, yabancıya yardım ederdi, adres sorana yol gösterirdi. Çevrede olup biteni gözlerdi. Sohbeti çekilirdi.
En önemlisi de kimseye zarar vermeden namusuyla para kazanırdı. Başta da söyledim ya! Güvenilir insandı. Esnafın bu özelliği aslında tarihimizin bize bir mirasıdır. Kökleri 13. yüzyıla dayanan “Ahilik” geleneği, bir taraftan esnafın haklarını ve çıkarlarını korurken; öte yandan esnafın belirli bir disiplin içinde çalışmasını ve tüketicilerin haklarını, çıkarlarını titizlikle koruyan bir sistem kurmuştur.
Okumaya devam et “Esnaf”