İlmin İrfanı, Tanrı’nın İntikamı

İlmin İrfanı, Tanrı’nın İntikamıOsmanlı İmparatorluğu’nun cihat anlayışı esnasında gerçekleştirdiği ve en büyük zaferlerin yaşandığı bir dönemde, İstanbul’un tam göbeğinde bütün halk koltuklarını kabartarak gezerken, onların haricinde Zübeyir adında kendini simyaya adamış bir zat yaşarmış, bu zat, şehrin alengirli yaşamından uzak, tabiat ananın insanlığa verdiği gizli sırları çözmekle meşgulmüş. Geride bıraktığı kırk üç yılda, başının üstü kelleşmiş, hafiften göbeği salıvermişti. Dini yönü zayıf olan Zübeyir, şehrin radikal kesiminin tepkisini çekmiş, bu hadise dolayısıyla şehirden kovulmuş, dinsiz ilan edilmiş. Okumaya devam et “İlmin İrfanı, Tanrı’nın İntikamı”

Kaçak ’04

KaçakBilseler gözyaşının değmediği yerler var hala..
Belki bir rüya, belki gerçek tam yanı başında
Korusak içimizdeki çocuğu.. elbet büyüyecek, hayatlarımız yıllandıkça
Vazgeçsek hayattan..
Kalsak bir başımıza.. karanlık bir odanın koyuluğunda..
Elbet gelecek son ve gideceksin benden uzak bir mekana..
Boşuna akıtma hüzününü toprağa..
Okumaya devam et “Kaçak ’04”

Son Mektup

Son MektupBazen acısa da silmek gerekir geçmişi, yaşanmış güzel günleri, sevdiğinin bakışını, gülüşünü.. acıtsada söküp atmak gerekir.. sana göz yaşlarımın eşliğinde yazdığım son yazım… sana baktıkça tükenmekten yoruldum.. sensiz her günde tökezlerken ben, senin hayatı koşa koşa yaşaman zoruma gidiyor…

Acı çekmeye alışkın yüreğim bu kadar can çekişmedi… son nefesini veremiyor kalbim.. Yağmur yağıyor yine.. ve aklımdan hiç çıkmıyor.. biz hiç yürümedik yağmurun altında..

Okumaya devam et “Son Mektup”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024