“Ya ortasındasındır AŞK’ın, merkezinde; ya da dışındasındır hasretinde…” diyor Elif Şafak.
Nihayet elimdeki Hermann Hesse kitaplarını bitirip Elif Şafak’ın AŞK isimli romanını okuma fırsatı buldum. Henüz okumayanlarınız varsa tavsiye etmekteyim. Sizi alıp başka diyarlara götürüyor. Aynı zamanda içsel bir yolculuğa da çıkıyorsunuz.
Kitap hakkında hiç fikri olmayanlar için söylemek gerekir ki; kitapta bahsedilen aşk kavramı günümüzde kullanılanın çok daha ötesinde ilahi bir aşk…
Bir yazıyı, bir kitabı, bir filmi beğenilir kılan en büyük etmenlerden birisi kişinin o yapıtta kendinden birşeyler bulmasıdır. Oradan bir karakterle örtüştürürüz kendimizi. En beğendiğiniz kitap, müzik parçası, film ya da dizi aslında karakteriniz hakkında o kadar çok ipucu barındırıyor ki…
Bana göre AŞK’ın bu kadar tutmasının nedenlerin biri de kitaptaki kadın karakterinin klasik Türk kadınına ayna tutuyor olması. Aileye bağlı, kocasının kaçamaklarına göz yuman, iyi bir anne olabilmek için mesleki kariyerini gözden çıkartmış, zamanının çoğu mutfakta geçen ve gençliğindeki yaramaz kızı kendi elleriyle öldürmüş, üstelik giderek hemen her konuda takıntılı hale gelen, hayatını alışkanlıklar bütününe dönüştüren ve sürekli planlamalar yapıp aileyi çekip çeviren bir eş ve anne.
Kendimizle özdeşleştirdiğimiz daha bir çok şeyi öyle benimseriz ki; örneğin en sevdiğiniz hayvanı düşünün, onu düşündüğünüzde kafanızda ne canlanıyor, ne hissediyorsunuz biraz irdeleyin. Hemen şimdi bir kağıt kalem alın ve en azından 2-3 cümle yazın. Kendinizce somut veya soyut kelimelerle tasvir edin. Sonra bir kez okuyun…
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama en sevdiğiniz hayvan hakkında yazdıklarınız kendi yapınızla ne kadar da örtüşür! Bunu en sevdiğiniz yemek ya da müzik aleti için de yapabilirsiniz. Kendinini bil ya da kendini tanı kavramının tarihçesi oldukça eskidir ve bu söz felsefenin mihenk taşlarından biridir.
AŞK, sizi hafifçe sarsıp maneviyatın etkisini ruhunuza işleyecek ve keyif alarak okuyacaksınız. Her karakter ayrı bir ustalıkla işlenmiş. Yazar oldukça derin kapsamlı bir araştırma ve inceleme sonucunda ortaya çıkartmış bu eseri. Üstelik kitapta geçen 40 kural öyle titizlikle hazırlanmış ki onları gerçekten Şems’in kuralları zannedenler çoğunluktadır. Oysa her biri Elif Şafak’ın kaleme aldığı maddelerdir.
Elimden geldiğince küçük küçük ben de çabalıyorum aslında Elif Şafak’ın yaptığını farklı açılardan yapmaya; yani ilahi aşkı verebilme adına kitabın içine kadınların ilgisini çekecek bir karakter yerleştirmiş ve çok hoş bir bütünlük doğmuş. Dergi çalışmalarımda da özellikle çeşitlendirmeyi sağlamaya çalışıyorum ki 2009 sayılarında olduğu gibi; astroloji ile ilgili paylaşımlarıma bakmak için giren birisi Özdemir Asaf’ın şiirleriyle de tanışsın. Amaç; kişilerin kendilerini bulma yolunda, farkındalıkları artırmaya yardımcı olmaya çalışmak.
Umarım içinizdeki boşluğa su serpecek bu harika kitabı bir an önce edinip okumak için zaman ayırırsınız. Yunus Emre’nin de dediği gibi;
“İlim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır.”