Bir insanın hayatındaki en büyük günah nedir? Hırsızlık? Yalan? Riya? Belki de adam öldürmek… Evet, bunların hepsi büyük dinlerce genel kabul görmüş günahlar. Fakat gözden kaçırılan şudur ki bunlar, günahın kendisi olmaktan ziyade günahın nedenleridir. Bu nedenlerse, günümüzde karakter yapısı olarak adlandırdığımız davranış özelliklerimizden kaynaklanmaktadır.
Hristiyan inançlarına göre günahlar kademe kademedir. Yani Tanrı’nın takdiri ile affedilebilecek günahlar olduğu gibi hiç affedilmeyecek günahların da olduğunu düşünürler. Bu sebeple de günahlar, daha az veya daha çok olarak sıralanırlar. Yedi ölümcül günah, Hristiyanların kutsal kitabında tam olarak böyle geçmese de Papa 1. Gregory tarafından düzenlenerek günümüzdeki şekliyle gruplanmıştır. Şimdi gelin, bu yedi günah neymiş; daha yakından inceleyelim.
Kibir: Kibirli davrandığınız her an, karşınızdaki insanı küçümsüyorsunuz demektir. Oysaki tüm insanlar eşittir ve siz de onlar gibi bir insansınızdır sadece. Kendinizi bu şekilde üstün görerek, Yaradan’a karşı şirk koşmuş olursunuz. Bu yüzden kibir, 7 ölümcül günahın en korkuncu olarak listenin başında yer almaktadır.
Açgözlülük: Bu davranış insanı doyumsuz yapıyor. Kişiyi sürekli olarak hırslarının peşinde koşturarak yoruyor. Sonunda ise, hırslarının kölesi olmuş bireyler ortaya çıkıyor.
Şehvet Düşkünlüğü: İnsanı maneviyattan uzaklaştırıp nesnelleştiren bir olgudur. Ruhsal bir varlık olmamızın gerekliliklerini yok saymaktır. Kişiyi, yeni arayışlar yaşama duygusu ile tatminsizliğe doğru itmektedir.
Kıskançlık: “Onda niye var? Bende yok.” vb. gibi cümleler ilahi adaleti sorgulamaya neden olur. Bunun sonucunda insanlar yanlış çıkarımlar yaparak kendine ve çevresine zarar verebilir.
Oburluk: Belki de günümüzde bilmeden de olsa en fazla yapılan hatadır. Çünkü her fazla yediğiniz lokmada, açlıkla mücadele eden bir insanın hakkını çalmaktasınızdır. Farkında olmasanız bile…
Öfke: Hepimiz biliriz ki bir insanın gözünün döndüğü an yapamayacağı şey yoktur. Çünkü öfke ile gözüne bir perde inmekte ve mantık devreden çıkmaktadır. Mantığın devreden çıktığı an ise, insanın hata yapmaya karşı en savunmasız olduğu andır.
Tembellik: Ne kadar keyifli gibi gözükse de insanı vesveseye sürükleyen gizli bir tehlikedir. İnsanı üretmekten uzaklaştırır. Deyim yerindeyse, kişiyi paslandırır.
Kabul etmeliyiz ki bu sıfatlar ortaya çıktığı zaman, insanı yanlış yerlere sürükleyebilecek güçte etki yaratabilirler. İşte, tam da bu sebeple İslamiyet ve diğer büyük dinler de insanları bu günahlardan uzak tutarak; iyiye ve güzele yöneltmeyi amaçlarlar. Fakat bunlardan uzak durmak için, sadece dine değil; aklımızı kullanmaya da ihtiyacımız var. Aklımız ve vicdanımızla hayatlarımızı arındırmaya ihtiyacımız var. Şimdi bir dakika şöyle durun ve düşünün. Bilerek veya bilmeyerek siz bu günahlardan hangilerini işlediniz?