İşgali güç bir ülkenin
Suskun çocuklarıydık
Kurşuna dizilmiş sevdaların tanıkları
Terkedilmiş evlerin damları
Ve biz bu kentin sevda yoksunu insanlarıydık
Vazgeçtik teslim olduk
Esaret çokça ağır biraz kurşun kıvamındaydı
Kana bulandık, gülüşlerimizi savurduk
Kuşlar elçisiydi yanık yüreklerin
Vakti geldi göçe düştüler
Sevdaları kanatlarında takılı kaldı
Şehir artık bombardıman altındaydı
Ne taş kaldı ne can
Hepsi göçük altında nefessiz kaldı
Ruhsuz hayaletler ortalığa yayıldı…