Gece fena yalpalar insan
Düş’e düşer mesela
Durup mavi bir kapıda
Çeker ipini çıngıraklı zilin
Dalar içeri fütursuzca
Başlar masalına
Gölgesi baş misafiridir mesela
Dizeler bağlayıp kanadına
Uçurur kafesteki kuşları
Kapı da açıktır aslında
Çerçeve boş değildir duvarda
Her şey yerli yerinde
Derli topludur odada
Masa süslü, şölen havasında
Salkım saçak saçları
Gözleri denizden derin sevdalısı karşıda
Bir türkü tutuşturur cigaranın ucuna
Ortalık yanık sevda havasında
Düş bu ya…
Gece düş’ün yaltakcısı nasıl olsa
Yalın ayak, çırıl çıplak
Bağdaş kurar sol yanına
Tam uzanıp toplarken yıldızları
Kayar gider, yıldız bu ya
En çok gece yalpalar insan
Kendine en yakın, en yalın,
En uzak olduğu an
Gecenin zifiri karanlığında…