Cancağızlarım sizlerden özür diliyorum
Öncelikle tanrı bütün karaciğerleri kutsasın!
-arkadan ses gelir- (kötü kadın kahkahası)
Sonralıkla alnımda, şakaklarımda, boynumda karla karışık deniz kokulu bir tutam altın rengi saç var
Rüzgar dizlerimin boğumlarını, bileklerimi okşuyor
Dudaklarımıza sıradan bir tebessüm millenmiş durumda
Kadehimiz ise sidiğimsi zehirle doluydu
Öğle vakti çay saati gelmeden evvel şehrin batı kesiminde
İsadan hemen önce ve milattan biraz sonra karşılaşmalı idik seninle
Arzı ve arşı olmayan bir boyut ayrıntısında herhangi bir anın hemen ortasında
Atom olarak çarpışacak, uyum sağlayacak, değişimin parçası olacak ve harikulade patlayacaktık
Birden bire halihazırda hz. Prokofiev çalmaya başlardı kesin o sıra
Cehaletimizi anlatacak bir melodi, yalnızca o çalmalıydı radyolarda ve yine yalnızca o çınlamalıydı duyargalarda
Lotus çiçekleriyle bezenmiş kızıl mı kızıl, kızıl mı kara bir manzara işte karşımızda
İç çekerek uyuduğumuz ve sarsılarak uyandığımız elem dolu çok efsunlu bir rüya artık hatırlayacağımız
Göz bebeklerim kocaman ve kocaman oluyordu senin karaltında
Biliyorsun her zaman hoş gelemez insan
“Bugün yarın ve daima”
Arada sırada hoş gitmeli ya her şeyi barındıran diyara
Hoş geldin, hoş geldin, hoş geldin
…
Hoş gittin
…
İyi ki gittin