Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü salı akşamları. Kaybolmuşluğa yakındım…
Göğsüme uğrayan nefesim içimde soluyordu… Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi, neyi kirlettiğimi. Böylesi kahrolası gecelerde yeniden başa sarmak isterim her şeyi… Yeniden varoluşun, temiz bir gece, temiz bir gündüz için şeref’ine içmek isterim. Mahcup bir özlemle çağırırım aşkı. Mahcup bir özlemle çağırırım doyamadığım ne varsa… Mahcup bir özlemle haykırırım geceye… yokluğunun saatleri başlamak üzere kaçışı yok… Kokunu parçalayamayan sobayı söndürdüm… kaçışı yok kokundan, kaçışı yok senden kalan her şeyden… Beni böyle eksik, böyle yarım, böyle susuz, böyle bir başıma bırakırdı salı akşamları!
Sonra sabah olurdu…