Kumdan kaleler yapma hikayesini bilir misin? Hani sahilde iki küçük çocuk vardır; birlikte çalışıp didinip kendilerine kale inşaa ederler. Sonra bir dalga gelir ve yıkar yaptıkları kaleyi. Ağlayacaklar diye beklersiniz de el ele tutuşup biraz daha ileride yeniden başlarlar yeni bir kale inşaa etmeye. Denizyıldızı hikayesinde de benzer bir tema, Paulo Coelho’nun Simyacı’sında da.
Kategori: Engin Enginer
Kolay Gele
Dönem dönem yazmakta o kadar zorlanıyorum ki… Nedeni de nereden başlayacağım ya da nasıl bitireceğim de değil halbuki. “Kusura bakma mektubum uzun oldu, kısasını yazmaya vaktim olmadı.” demiş ya hani düşünür.(1)
Yazmaya başladığımda ipin ucu kaçıyor ve durup okuduğumda sayfalar sürdüğünü görüyorum. Yazı üzerindeki ilgiyi kaybetmeden herkese ulaşabilmek adına yazılarımı mümkün olduğunca farklı boyutlar içerecek türde yazmaya çalışıyorum. Hem ilk okunduğunda anlaşılacak ve farkındalık sağlayacak kadar yalın olsun istiyor hem de tekrar tekrar okunup her bir cümlesi irdelendiğinde altında yatan derin anlamlar algılanabilsin diye arzuluyorum. Gerçi kaç kişi farketmiştir ki Ocak yazımın başlığının bakış açısı değil de Bakış Acısı olduğunu…(2)
Kayboluş
Gözlerimi kapatıp dinliyorum
Teninin kokusunu
Nefes alıp
Varıyorum yaşamın tadına
Varlığın tutup
Götürüyor uzaklara
Neden buna
Bir anlam veremiyorum
Sanki kor alevlerden çıkmış
Güzel dudakların
Geliyor kulağıma
Saçlarından süzülüp geçen
Sesleri martıların