Telaşın yalnızlığından mı yoksa, taşıdığın maskelerinden mi?
Ne kadarıyla kendinsin ne kadarıyla bir başkasını yaşıyorsun kendinde…
Kendini anlatmak istesen böyleyim desen! Duymazlarsa eğer duymak istediklerini söylesen onlara, o zaman kalabalık olur muydu ruhun peki ya bedenin, hissedebilir miydi kalabalığının yalnızlığını?
Yağmur berekettir. Nisan yağmurları bunun yanı sıra, şifa kaynağıdır. Dertlere deva olur. Tüm ay boyunca sürmesi beklenir. Doğanın uyanmasını sağlar; böylece suyun mucizesi bir kez daha kendini gösterir. Ağaçlar yeşerir, bitkiler ve meyveler ortaya çıkmaya başlar. Her yerde başka bir güzellik vardır. İstanbul’da laleler kraliçedir. İzmir’de bambaşka çiçekler… Bodrum’da ise, hayat yeni yeni canlanıyordur. Ülkemin her yanında telaş başlamıştır yağmurlarla. Çiftçinin yüzünü güldürür, toprağa verim katar bu güzelim yağmurlar.
[Editörün Notu: Yazının ilk bölümü olan Genç Werther’in Çelişkisi ve Platonik Aşk Üzerine ‘1 isimli paylaşımı okumak için