Sabahları okula giderken önlüğümü giyer,
Söyleyemediğim kelimeleri düğmelerine iliştirirdim.
Saçlarımı örer sonra ucuna ukdelerimden fiyonk yapardım,
Eksiklerimi teperdim apar topar çantama.
Ayakkabılarım hep sıkardı, cam kırıkları gibi acıtırdı canımı,
Tabanlarımda düş kırıklarım, zil seslerine duymadığım masallardan şarkılar yakıştırırdım.
Deftere ürkek çocuk yüzleri çizerdim kenar süsü gibi,
Eksiğimi fazlamı hesaplar, rakamlardan resimler uydururdum.
Bölüp çarpar bir türlü denk getiremezdim umutla mutluluğu bir araya,
Eve dönüş yolunda kaybederdim düşlerimi.
Eve girince koskoca bir yalnızlık kucak açar usulca başımı okşardı,
Gülümserdim kendi kendime, yoklukların varlığıyla sessizce çekilirdim odama.
Söz derdim kendime, sana söz veriyorum,
Büyütmeyeceğim bu çocuk ruhumu asla.