Arkama dönüp bakıyorum da yıllar geçmiş ömrümden.. hayat geçmiş, aşklar geçmiş, dostlar geçmiş… Acılar, mutluluklar, gözyaşları, kahkahalar geçmiş..
Olduğum yere bakıyorum da, tüm yaralara, kırıklara, kırgınlıklara rağmen ayakta durabildiğimi görüyorum..
Evet çok düştüm koşarken, çok düştüm sevildiğimi zannederken, çok düştüm dostum dediğime arkamı dönerken ve çok düştüm tüm gerçekler yüzüme çarparken..
Her çektiğim acının hediyesi madalya gibi yüreğimdeki yaralara asıldı.. Evet gazi bir yüreğe sahibim, üstün aşk madalyaları, korkusuzluk, cesaret ve çok sevme, kanma madalyaları… Her düştüğümde kalktığım için umut madalyaları…
Binlerce parçamı kaybetmiş olsamda içimde sağ çıkan bir şeyler kaldı.. İyileşmeye çalışıyorum.. Yorgunum.. Yılların yorgunluğu var üstümde.. Üstelik bitmiyor savaşlar yüreğimde.. Yaralı yaralı devam ediyorum yaşamaya.. savaşmaya…
Kimse yok… Kendi içimdeki tek ülkeyi bir tek ben savunuyorum.. Yüreğimi teslim etmeyeceğim.. Çoğu zaman yeni yaralar açılıyor.. Kanıyorum.. Bazen bir el değiyor, önceleri iyi geliyor, sonra daha çok kanıyorum… Kan revan içinde kalıyorum ama yine de vazgeçmiyorum.. Sahip olduğum tek şey bir yürekten ibaret..
Evet yaralı.. Evet yalnız.. Evet acılarla dolu.. Ama ben her gün yeniden ayağa kalkarak, her gün yeni umutlar ekerek, her gün sıfırdan başlayarak, kafa tutuyorum hayata… Pes etmek yok.. Daha yaşanacak çok şey var…