Günümüzde bu kelimenin anlamı sendrom ile özdeşleşti adeta. Sadece bu kadar mı? İnsana özgü bir kavram olmadığı gibi pek çok terim ve varlık için kullanılabilir.
Sonbaharın kendini yavaş yavaş hissettirdiği bu günlerde biz de tükeniyoruz sanki… Hayata karşı dik durabilmek, yılmamak bana göre kurtulabilmenin tek yolu. Tekrarlar, mutsuzluklar yaşanacaktır elbette. Gelecekte daha neler olacak kim bilir?
Başka neler tükeniyor? Uluslar, hayatlar, doğa, hava, su… Tükenen, tükenene. Ve liste oldukça kabarık. Peki biz ne yapıyoruz? İşte tam bu noktada insanoğlu harekete geçmeli, öylece olan bitene seyirci kalamamalı. Kendi tükenmişliğimiz etrafımızda adeta çığ gibi büyümeye devam ediyor. Farkına varın!!! Teknoloji ilerliyor, insanlık geriliyor. Bununla birlikte iletişim yok denecek kadar azaldı. Bizler, tuhaf bir sona doğru sürükleniyoruz. Fazla vaktimiz olmadığı gibi, doğru yolda ilerlemeliyiz. Ne dünyamız ne de insanlık artık hata kabul etmiyor. Bilmem kaçıncı çağrı bu. Ben de tekrarlıyorum: Uyanın!!! İnsan olduğumuzu unutup, teknolojik cihazlara tapmayalım. Yeni kuşağa iyiyi ve güzeli öğretelim. Bilinçli, akıllı, enerjik nice güzel nesillerin yetişmesi dileklerimle…
*Hala umut var. Biliyorum.
Serenay Öztürk
10.09.2013