Dünya etrafımda dönüyor, dönüyor, dönüyor… Ben ilerliyormuşum. Öyle sanıyorum. Ama yaşadıklarım aynı gibi. Sanki başa sarılan, sürekli dinlenmekten bazen sıkılan, bazen sevilen bir plak gibi hayatım! Belki plak çaları değiştirmek gerekli. Soruyorum kendime; ama yanıt yok. Kader deniyormuş adına bunun. İlk başta yazılıyormuş alnımıza. İnanıyorum, inanmıyorum her neyse… Arayış vardı; önceleri daha çok keşfetmek, merak etmek, heyecan, daha çok heyecan. Şimdi eser yok heyecandan!!! Kalbim normal seyrinde. Ne istiyorum hayattan öyleyse?
İstediğimi özetleyeyim biraz; yalnız olmadığımı bilmeyi, belki de bir desteği… Bunun boyutunu bilmiyorum. Yakınlığım ne derecede olmalı onu hiç bilmiyorum. Kim olmalı, neyim olmalı onu da. Yalnızca dertleşmeliyim, içten samimi olabilen bir kişi olsa yeterli. Anlatmalıyım, paylaşmalıyım küçük bir zamanı. Bu çok mu fazla? Günümüz medyasının reklamlarında bile şu laf; “Paranın satın alamayacağı şeyler vardır, geri kalan her şey için …”. Hayatta bazı olguların paha biçilemez olduğunu, değerinin bilinmesi gerektiğini verilen mesajla anlamak hiç de zor değil. Anlayıp, anlamamak tabi yine kişinin kendisine kalmış. Anladım ben… Sevgi, güven, dostluk bunu istiyorum. Soruyorum tekrar çok mu?
İnsanoğlu yalnız gelir, yalnız gidecektir belki de. Bundan sonra ne mi olacak? Zaman konuşacak, ben ise dinleyeceğim. Duyacağım, anlayacağım, yolumu kendim mi çizeceğim?