Yakın arkadaşlarımdan birinin doğum günüydü geçenlerde. Doğum günü mesajımı iletmek için Facebook profiline girip baktığımda doğum günü mesajlarının sıralandığını gördüm. Dedim ki müşterisi olduğum markalar neden sosyal ağları bu bağlamda kullanmıyorlar da hala e-mailden ya da cep telefonumuzdan sıradan, herkese gönderdikleri otomatik hazır mesajları gönderiyorlar. Kendimizi özel hissetmemizi sağlamıyorlar. Sosyal medyanın kişiselleştirilmesi adına firmaların çok yetersiz kaldığını düşünüyorum. Artık bir çok firmanın Facebook, Twitter, Friendfeed gibi sosyal medya hesaplarında bir çok kampanya düzenleniyor. Ama bu konuda eksik görüyorum gerçekten.
Aslında bireysel müşteri portföyünüzü yaratırken bu çok etkili bir silah haline dönüşebilir. Özelliklede bunu ilk siz yapıyorsanız pazarın kaymağını siz yersiniz. Veriler elinizde var, birçoğunuz Facebook’tan zaten satın aldınız. Geriye sadece nasıl uygulamak istediğiniz kalıyor. Bu belki sadece Facebook’tan atacağınız kişiselleştirilmiş bir mesajda olabilir, hediye çekleri vs. şeylerde olabilir. Strateji size ve değerlerinize, müşteri ile olan ilişkinize kalmış. Sam Amcamın da dediği gibi “It’s up to you.”
Sosyal Medya her gün gelişiyor ve biz kendimizi özel hissetmek istiyoruz. Bu bir strateji de olsa…
Dip Not: İdeshot’un kurucu ortaklarından sevgili Harun Pekşen, Kariyer ve Yönetim Kulübü ile organize ettiğimiz Bilişim Zirvesi’ndeki oturumun da bir önerisinden bahsetmişti, o aklıma geldi onu da paylaşayım hatırlamışken. Fikir şöyle doğum günlerimizde bazen GSM operatörleri o gün için geçerli olan indirimler, ücretsiz mesaj hakları ve ya ücretsiz dakikalar verirler bizlere. Fakat problem şudur ki o gün biz insanları aramayız insanlar bizi arar. Bu noktada Harun Pekşen diyor ki “Bizim aramamız indirimli olmasın fazla bir önemi yok; çünkü o gün daha çok arandığımız için bizi aramak indirimli ya da ücretsiz olsun. Doğum günümüzde biz aramayız insanları, insanlar bizi arar.” çok mantıklı ve çok desteklediğim bir fikirdi.