Sokak lambaları söndü…
Ve artık yalnızlığı karşılayacak,
Hiç yamatmadığı hırkasıyla,
Soğuk gar duvarları.
Tren düdüğüyle irkilen bedenler,
Bekleme salonunda biten düşler,
Erimiş küçük kar taneleri,
Hepsinin gidecekleri yer belli.
Yerleri ilk vagonda ayrılmış,
Biletleri kondöktörün yaşlı, kırışmış ellerinde
Bir sonsuzluk hikayesine varıldığında,
Uyandırılmak şartıyla kenarından yırtık.
Biliyoruz ya hepsinin sonu aynı;
Küçük kar taneleri, su taneleri olup uçar,
İrkilen bedenler toprağa,
Ve düşler nihayet sabahına uyanır.
Yerler değil ama sonlar aynı,
Sokak lambaları hariç…
sdc