İnsan ilişkilerinde hesaplı mı davranmak gerekir her zaman? Doğrusu bu mudur ya da neden gereklidir? Sevdiğin birine mesela, sevgini belli etmemeli mi? Ya da biri seni sevdiğinde ve bunu hesapsızca hissettirdiğinde, korkup araya duvarlar mı örmeli, bir beklentisi mi var diye?
İnsan kendi duygularının bile nasıl bir değişime uğrayacağını bilemez. Bugün çok sevdiğin, onsuz yaşayamam dediğin birini yarın görmek, düşünmek bile istemeyebilirsin. Tüketmiştir kendini bir şekilde… Ya da seni çok sevdiğini, sensiz yaşayamayacağını söyleyen biri, yitip gitmiştir hayatından…
Sevdiğin için, sevildiğin için endişelenmek boşuna… İnsan kendi duygularının sürekli olacağından bile emin olamazken, bir başka insanın duygularının sürekliliğinden nasıl emin olabilir ki?
Zaten kimse kimseyi, o kişi onu seviyor diye sevmez ki… Kendiliğinden olur bu, bir bakarsın ki seviyorsun… O seni seviyor diye değil… Hesaplarla, beklentilerle, çıkarlarla ya da korkularla sevemez ki insan… Bu korkular, hesaplar varsa içinde; karşında seni safça, beklentisizce seveni de göremezsin… En kötüsü de onun saf sevgisini de yıpratırsın… İçinden gelen sevgiyi bastırır seni korkutmamak için… Tutuklaşır, dilinin ucuna kadar gelen sözcükler boğazına düğümlenir kalır belki… Aramak, sesini duymak ister, bir el durdurur. Sarılmak, dokunmak ister, bağlıdır sanki elleri…
Sevgi, saygı gibi bir çok duygu var hesapsızca hissedilen yaşam boyunca… Birine saygı duyuyorsan, o seni sayıyor diye duymazsın bu duyguyu… İçinden geliyordur sadece, belki bin tane sebebi vardır belki hiç yoktur… O seni tanımıyordur bile belki de, yaşadığın sürece senin varlığından haberi bile olmayacaktır… Dolayısıyla karşılıksızdır…
Bir bebeği, bir kediyi, köpeği sever gibi seversin, seversen birini… Hiç bir şey düşünmeden, hesap yapmadan, korkmadan, beklentilerin olmadan… Bu bebek, köpek, kedi olsun; ya beni sevmezse diye düşünmezsin… Ya da ya bana çok bağlanırsa da, sonra ben onu bıraktığımda bensiz yapamazsa diye düşünmezsin… Bu yüzden güzeldir ya onları sevmek… Sadece sevgidir çünkü… En saf haliyle…
Elbette sevginin sürekliliğinin bir garantisi yok… Tükenmek, tüketmek var sevgiyi bazen hiç beklemediğin bir anda… Elbette ayrılıklar var eninde sonunda, bazen gerekli, bazen gereksiz… Ölümler var hiç beklenmedik…
Hayat ‘an’lardan oluşuyor ve bunun bilincinde olmuyoruz yaşarken… Hiçbir şeyin, hiçbir ilişkinin, hatta yaşamın bile bir sürekliliği, kesinliği yok aslında… Unutuyoruz… Ne dün de kalınıyor, ne yarın planlanabiliyor… Sadece bugün, bu an var aslında… Bugün hissettiklerin, bugün istediklerin…
Yaşadığımız anın değerini bilmek gerek sadece… O an dünde kalmadan…