Ey Adem oğlu! Sakın ha, biçare bakma hayata
Nasıl da çarpar kalbin, cihana volkanlar gibi
Bir ateş çemberi sanki dolanır ruhuna elbet
Nasıl kanar ki, artık vicdanlar toprağa
Vatandır bu, yer gök iner mi ki teke?
Atandır Adem, (a.s) yoktur ezelden öte gayrı
Depremler yıksa da dünyana ayrı
Diner mi ki artık, acılar son ana?
Bana biraz zaman ver
Her zaman başlanılması gereken bir nokta vardır. Hepimiz merak ederiz, ne kadar ilerlediğimizi görmek için uğraşır dururuz. Hangi şartlarda ya da hangi yöntemlerle ilerlediğimizin bir önemi olmadığı söylendi bize. Her zaman ileriye doğru gitmeliydik. Hatta yerimizde saymamız bile olumsuz bir durummuş gibi gösterildi. “Eğer yerinizde sayıyorsanız, geriye doğru gidiyorsunuz demektir.” Keşke… Keşke bir miktar da olsa geriye doğru gidebilme şanslarımız olsaydı. Evet bu bir paradoks. En ufacık bir değişiklik mevcut tüm düzenin yok olmasına sebep olabilir.