Hayatının son dakikalarını yaşayan bir adam.
Otobüse biner.
Az önce bir kadının üzerine benliğinin son kırıntılarını bırakmıştır. Bir şarkı çalmaya başlar. Daha önce hiç bestelenmemiş ve kimsenin sözlerini yazmadığı bir şarkı. Adam başını cama yaslar. Dünya’nın ekseni hafifçe sola doğru eğilir. O yüzden ki her şey utanmaz bir şekilde yavaşlamaya başlar. İki atom yan yana gelir ve birbirlerine dokunmadan geçerler. Aralarındaki mesafe de yavaşlamıştır. Kavuşamayacak kadar yavaş hem de…
Temmuzun ortalarıydı. Daha önce hiç geçmediğim, tenha köy yollarındaydım. Bir anda arabanın hararet göstergesinin çok yükseldiğini fark ettim. Yapılacak şey belliydi.
İki gönül aynı rüyayı görür bazen