Sen yoktun saat sekizi geçiyordu
Vurgun bir karanfil burnumu sızlatıyordu
Ya bu kekik kokuları
Sorgusuz sualsiz sevme telâşlarım
Etimden kemiğimden arta kalan özlemlerin
Ah bu çetrefilli yalnızlığım
Dokunmuştu yanağıma
Hafif bir rüzgar sönmüştü dilimin ucunda
Sen yoktun bunu bir tek kuşlar duymuştu
Cam kenarlarında adını susmuştuk
Ben duyuyordum bunu kuşlar yazıyordu
Okumaya devam et “Yalnızlık Senfonisi”
Gözlerimde Yağınca Yağmur
Yalnızlığın kör karanlığında
Bir mektup yazıyorum sana mum ışığında
Yokluğun kör bıçak, ruhumu kanatıyor
Her şeyden vazgeçtim ama aşktan geçilmiyor.
Okumaya devam et “Gözlerimde Yağınca Yağmur”
Yürek Döküntüleri ’24
Bak yine gece oturdu yanı başımıza.
Körpe sözcüklerin tecavüze uğradığı arsız cümleler doğuyor sokak ortasında,
Bir berduşun ağzında, banktaki adamın şarabında, meyhanede bir ayyaşın masasında
Ve içki masasına meze olmuş bir fahişenin koynunda.
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’24”