Kaybettiğimiz kelimelere, anlam aramaktı noktayı hakketmiş bir sonu yaşayarak…
“Son sözlerimizi boğarken anlamlarına nefes aldıracak bir bekleyiş belki de”…
Ne kalmaktı anlamlı olan ne de kaldığında susmak kadar yasaktı gidebilmek…
Zamana bırakmaktı… Zamana hep duracakmış hissi vermek niye “can çekişen bedenlerimizse”
Son kelimelerimiz ne yanlıştı ne de doğru…
Sadece bittirmekti “kendince” “bence” en doğrusu…