“Zaman tüm yaraları iyileştirir. Zaman, en şiddetli yangınları bile yavaşça söndüren sabırlı, sarı bir yağmurdur.”
Sarı Yağmur’un en, belki de tek etkileyici cümlesiydi. İçinde bulunduğumuz an anlam veremediğimiz, her şey geçince hak verecek olduğumuz şeyin özeti; zaman…
Sabah sabah anlamsızca uyanıp, hepi topu 3-5 kanallık televizyon izleme, yoktan var edilen oyunlar, gülen salamlar, anne yapımı karanfilli portakal reçeli, siyah arabayı pullarla süsleyip kara şimşek yapma, kocaman demir kapıda bazen yalnız oturma, camdan sarkıtılan sepete koyulan kocaman cam şişenin dolusunun gelmesini bekleme, koştururken düşünce kanayan dizleri en büyük acı sanma… Hepsinden öte, ‘ah bir büyüsem diye iç geçirme’… Hangimiz yapmadık?