Ne çok geldin bana
Gitmeyesiye
Soğuk ellerim kaybetmişken kendini
Beyaz örtü üzerinde
Koydun kalbinin üzerine
Isındım gökyüzünde
Eridi tenim gözlerinde
Ne çok gittin birden
Gidişin bir kere olmadı benden
Okumaya devam et “Ne Çok Gittin”
Engin Yazı Denizi
Ne çok geldin bana
Gitmeyesiye
Soğuk ellerim kaybetmişken kendini
Beyaz örtü üzerinde
Koydun kalbinin üzerine
Isındım gökyüzünde
Eridi tenim gözlerinde
Ne çok gittin birden
Gidişin bir kere olmadı benden
Okumaya devam et “Ne Çok Gittin”
İçim acıyor.
Görüp de dillendiremediğim,
Bilip de söyleyemediğim,
Gizlerim yüzünden.
Ağır geliyor
Sırtımdaki yükler.
Bırakıp kaçmak istiyorum
Her şeyi ve herkesi…
Hiçbir davanın ne tanığı ne de sanığı olmak istiyorum bundan böyle.
Sadece uzaklaşmak…
Kimselerin ulaşamayacağı,
Uçsuz bucaksız enginlerde kaybolup gitmek istiyorum.
Dünyada yedi milyardan fazla insan olması birbirinden farklı yedi milyar kişiliğin var olduğu anlamına gelir. Çünkü her bir insanın zihinsel, ruhsal ve genetik yapısı, sosyal çevresi, büyüme tarzı, aldığı eğitim ve yaşadığı deneyimler farklı farklıdır. Bu farklılıklar her insanın beyninde -ta bebeklikten başlayarak- birbirinden tamamen farklı sinir devreleri oluştururlar. Böylece her insan farklı biçimde “kurgulanır/programlanır”. Bu devrelerin oluşturduğu pek çok kişilik özelliklerine günlük yaşamda sıkça rastlarız: Örneğin: