Ferit Bey Konağı aslında bende öyle uzun uzun çağrışımlar yaptıran ve bir dolu anılarımın olduğu bir yer değildi. Ama kaderin şu cilvesine bakın ki şimdi onun istikbalini belirleyecek kararı vermek bana nasip oluyordu. Tabii bu istikbal kelimesi hiç yerine oturmadı. Çünkü Ferit Bey Konağı istikbal değil mazi demekti. Verilecek karar ise onun yıkılıp, yerine bir apartman dikilmesi ile ilgili idi. Şimdi tartışılan ise hangi şartlarla ve hangi müteahhidin bunu gerçekleştireceği konusu idi.
Yürek Döküntüleri ’08
Şimdi saat eyvallaha beş var
Henüz sabır taşmadı, s*kt*ri çekmeye vakit var
Bakarsın ömrünün en delikanlı baharında
Başlar beklenmedik ayazlar
Saat henüz yelkovanı sokturmamış akrebe
Yüreğin saniyeleri vursa kaç yazar
Gün yüzü görmemiş bir küfrün ne önemi var
Ah Benim Ömrüm
Ah benim kulp ömrüm
Nerenden tutayım seni?
Ah benim kapaksız ömrüm
Nasıl kapatayım, kötülüklere karşı seni?
Bir köşende kalmışım
Öyle kalmışım ki,
Ulaşılmayacak yere sıkışmışım.
Uzanan eller tutamaz beni,
Yoklar yoklar da bulamazlar beni.