İnsanlığın var oluşundan itibaren içimize programlanmış bir olgu. Sevginin mutluluğun bizi biz yapan duyguların tezahürü yani sevgilerin coşkuların yansıması. Daha yeni doğan bir bebeğin annesinden dinlediği o hicaz makamındaki ninni. Ruhumuzun derinliklerine aksedip musiki ile yaşamanın bize verdiği mükemmel duygu seli. Bazen hüzünlendirip bazen neşelendiren bazen de anılarımızı tekrar yaşıyormuşçasına doğumdan ölüme kadar tekrar süre gelen ve hiç bitmeyen o müthiş senfoni.
Büyük atamızın dediği gibi, sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir, sözünün ne kadar önemli olduğu sanatın insan hayatındaki önemi ve o kadar büyük bir rol oynaması; ayrıca insanın olgunlaşmasında ahlak, edep, dürüstlük ve alçakgönüllülük, tevazu, her insanı yaradandan ötürü sevmek kavramı bu sanat duygularının bizi bu kavramlardan noksan insanlardan üstün kılar.
Çok önemli bir söz vardır, bir iş yapmak işçiliktir, o işe akıl yürütmek zanaattır, fakat o işe gönül ve kalp koymak ise sanattır. Demek ki yüce Mevlana mesnevisinde söylediği kamil insanın olgun bir hale gelmesinde yaşadığı şu dünya hayatındaki serüvenleri ve o mükemmel olabilmenin sırlarını, gönlü zengin musiki bir ruh taşıyan insanlarda çok daha kısa sürede ulaşılabilecek bir yol olduğunu söylüyor. Hz. Mevlana’nın musiki sanatı hakkında yüceltici fikirleri vardır. Tasavvufi şevk ve heyecanının ilahi ilham ve neşvenin kaynağı haline gelmiş olan gönlünü şiir, musiki ve sema gibi üç sanatla çoşturmuştur. Ona göre musiki Allah’ın lisanıdır. Yüce ALLAH bezmi eletse ruhlara musiki ile seslendiğinden hangi ırktan, renkten, milletten, dinden veya dilden olursa olsun tüm insanlar musiki aracılığı ile ayni duyguları paylaşabilirler.
Musiki son derece değerli manevi temizlenme, ferahlama ve yücelme vasıtasıdır. Ruhu kir ve paslardan temizlediği gibi ona batmış olan dikenleri de ayıklayarak tedavi eder. Musiki ile temizlenmeyen ruh yükselmez aksine yerdeki bayağı ihtiraslara bulaşarak kirlenir ve körelir. Gerçek musiki insana hayvani hisleri hatırlatmak şöyle dursun ona sonsuz varlığı hissettirir. Bu sezgi ile onu ona yaklaştırır ve nihayet ulaştırır.
Musiki bize aslında insan olduğumuzu hatırlatan bir araç, bir gayedir. Bu pencereden baktığımızda yaşamanın daha anlamlı daha çekilesi bir dünya olduğunu anlamak hiçte zor olmasa gerektir. Bu bakımdan hiçbir sanat dalı musiki kadar etkili değildir çünkü o direk kalbe çarpar bu da yaratılmış olan her insanın musikiye duyarsız kalmayacağının bir işaretidir; tüm insanlığın aslında ortak bir dilidir. Hiç tanımadığınız bir insanla müzik ortak duygu olduğunda anında tanışıp inanılmaz dostluklar kurabilir, hayatı çok rahat paylaşabilirsiniz. Özellikle bizim musikimiz bu bakımdan çok daha ileri bir seviyededir. Konuyu çok dağıtmak istemiyorum, teknik konuları, musiki yapı sistemimizi, makamların meydana geliş sebeplerini hep bu duygu bütünlüğü olan musikişinas insanların ortaya çıkardığı aşikardır. Hepinizi müziği sevmek ve onunla bütünleşmek adına selamlıyorum.