Ah çocukluğum
Seni öyle özlüyorum ki
Sonra durup
Geçmişimi kazıyorum mutlu anlarıma dek
Bir kaç anı yakalıyorum
Hınzır mı hınzır çocukluğum
Meşe zamanı koşturun
Sabahı ayrı, akşamı ayrı toplanırdık
Üç beş kişi dost canlısıydık
Biri çıkıp bilye derdi biri misket
Ben ise meşe derdim
Dertlerimi ben ilk böyle yendim
Haydi!!!
Kuyu kazıp mı oynayalım
Yoksa şapa mı düşürelim mutsuzlukları
Ya da dizelim mi hüznü ip gibi
Tam da ortasından mutlu bir meşeyle deleriz belki
Ah çocukluğum
Hafızamda kalan en mutlu anlarım
Öyle çok özlüyorum ki
Sen den yana aklımı delirtecek birkaç dize kaldı
Küçükken renk renk meşelerimiz vardı
Büyüyünce ne meşemiz ne de neşemiz kaldı…
Özkan Özgürtürk
06.01.2014