Aşıklar Çeşmesi

Aşıklar ÇeşmesiTemmuzun ortalarıydı. Daha önce hiç geçmediğim, tenha köy yollarındaydım. Bir anda arabanın hararet göstergesinin çok yükseldiğini fark ettim. Yapılacak şey belliydi.

Arabayı bir kenara çekmek. Bir süre motorun soğumasını beklemek, sonra da eksilen depoya su ilave etmek. Fakat etrafta ne bir çeşme, hatta ne de bir bina görünüyordu. Arabayı yol kenarına çekip, motorun soğuması için biraz bekledim. Bu süre içinde yoldan geçen bile olmadı. Sonra tekrar yola koyuldum. Ne var ki hararetin tekrar yükselmesi uzun sürmedi.

Okumaya devam et “Aşıklar Çeşmesi”

Metamorfoz

MetamorfozEkim de yarılandı işte. Perdenin aralığından dışarıya baktı. Hava oldukça serindi, hayli karanlık görünüyordu. Yüzünü yıkadı, ne giyeceğini düşündü. İzmir’in ekimine de hiç güvenilmezdi. Sabah havaya bakar sıkı sıkı giyinirsin, öğleye varmaz, güneş açar, terlersin. Güneşe güvenir üstüne fazla bir şeyler almazsın, akşamüstü üşürsün. Okumaya devam et “Metamorfoz”

Kaybolan Saat

Kaybolan SaatBabam rahmetli 1312 tevellütlüydü. Rüştiyede okumuş, Osmanlı kültürü ile büyümüş muhterem bir zattı. Birinci Dünya Savaşı esnasında, “Küçük Zabit” olarak askerliğini yaparken bir ayağını kaybetmişti. Bu yüzden daha sonraki yaşamını bir “Harp Malulü” olarak sürdürmek zorunda kalmıştı.

Sol ayağını bileğinin biraz üstünden kaybetmişti. Bu yüzden yörede “Topal Cemal” adıyla tanınırdı. O zamanlar şimdiki gibi modern protezler olmadığından, günümüzdekilere göre çok ilkel sayılabilecek kaba bir protez taşırdı. Dizden hareketli olan bu protez, biri dize kadar olan, diğeri de dizden kalçaya kadar olan iki parçadan oluşurdu. Okumaya devam et “Kaybolan Saat”

EnginDergi Enginer Dijital Hizmetler | Tüm Hakları Saklıdır. © 2008 - 2024