Araştırmalarımızdan, Karpuzlu (Aydın) ilçesinin dayandığı yamaçta Alinda’nın bizi beklediğini öğrendik. Karpuzlu Belediyesi, her yıl 14 Eylül’de “Alinda Festivali” düzenliyormuş. Kaçırdığımıza üzüldüm. Ben Alinda’ya Ada’nın Alinda’sı diyorum. Herkes gibi ben de Prenses Ada’ya özel bir ilgi duyuyorum. Hekatomnid sülalesinde Mausolos’tan sonra en çok adı geçen kişi. Üstelik Bodrum’da bulunan mezarın, Ada’ya ait olduğu söylemleri Ada hayranlarını çok heyecanlandırdı. Tabii ki bunlardan biri de benim.
Kategori: Şükran Engin Atmaca
Bilûn Kadın
Rüzgar, ilk dağı aştıktan sonra gür çayırlarda çimenlerle oynaşır, sonra yoluna devam etmek ister; ama ikinci dağı öldür Allah geçemezdi. Dağ, rüzgarın Bilun Kadın’ın olduğu yere geçmesine izin verirse bir akıl bin akla dönüşecek… Dağ bunu bilmez mi?
Geçemediği dağın ardında Bilun Kadın vardı. Rüzgarla gidip gelirdi Bilun Kadın’ın yaşlı aklı. Yaşlı kadın, üç gün hiç uyumadan, hiç susmadan deliler gibi ortada dolanıp bulduğu herkese “Çankırı Konsülü! Çankırı Konsülünü duymadınız mı?” sorusunu sorar ve cevabını beklemeden kendini tarlaların içine sürerdi.
Bir Karya Kenti Alabanda
Bodrum’dan Yatağan-Çine yoluna çıkıyoruz. 25 km sonra Çine’ye varıyoruz. ALABANDA sola işaretini görünce sapıyor ve 9 km daha gidiyoruz. İşte düzlükte orta yerde Alabanda bizi bekliyor. Eski adı Araphisar (ALLAPHİSAR) yeni adı Doğanyurt olan bu yerleşim merkezinde Alabanda’nın M.Ö 4.yy’da kurulduğu tahmin ediliyormuş. Zafer atı (Ala: At; Banda: Zafer) anlamına geldiğini söyleyenler de var; “yılkı atı” anlamına geldiğini söyleyenler de. (Yılkı Atı deyince Abbas Sayar’a edebiyatımıza böylesine muhteşem bir kitap armağan ettiği için bir selam ve sevgi göndermeliyim, diye düşündüm.)