Kapısı kapandı işte evdeki her odanın. Herkes odasına çekildi sabaha kadar aralıksız uyumak için. Bir ben kaldım kulaklarımdan beynime doğru işleyen uğultularla. Ne vardı kendimi yalnızlığa bu kadar alıştıracak?
Sonbaharın önce soldurup daha sonra da rüzgarıyla düşürüp savurduğu küçük, savunmasız bir yaprak gibi hissediyorum kendimi. Yaşamımda bana yazılan tek şey düşüp düşüp kalkmak sanki. Düşmekten yoruluyorum ama kalkmaktan da vazgeçemiyorum.
Lambasının yanmadığı o sokaktım ben,
Yaşanılan hayatlar kimsenin kendi tercihi değil. İnsan bunca acılı bir ruh haliyle yaşamayı neden seçmek istesin! Yaşı kaç olursa olsun binlerce kişiyi tanıyor olmasına rağmen, insan yine de yalnızlığı derinlerinde hissediyor. Belki de duyduğu acı bundan kaynaklı. Renkli hayatlar içinde gördüğü tek renk var: Siyah.