İçinde kaybolup
nefes aldığım şehir
Umudun yitip yitip varolduğu sokaklar
kuru kalabalıklar
Varlığı anlamsız olanlar
hepinize gülümsüyorum
kendini önemli sayanlar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’49”
İçinde kaybolup
nefes aldığım şehir
Umudun yitip yitip varolduğu sokaklar
kuru kalabalıklar
Varlığı anlamsız olanlar
hepinize gülümsüyorum
kendini önemli sayanlar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’49”
Ne için doğduk
Kim için yaşadık
Hangi çiçeği daha çok sevdik de
Diğerini küstürdük
Neyi anladık ne olduk
Kimin yolunu seçip
Ne zaman kendimizi kaybettik
Nasıl baktık da maviyi unuttuk
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’48”
Derinlerde bir yara
Geceyi bekleyen yüzsüz düş
Dikiş tutmayan bir yürek yarası
Sandıkta soluk resim
Odada saklı kırık dökük anılar sinsilesi
Ayarı kaçmış dünün yarına baskısı
Koşulsuz umudun umutsuz kahramanı
Korkuların acımasız tarafı
Bir de cesaretin boşlukta salınan maviye çalan rengi
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’47”