Sabahları okula giderken önlüğümü giyer,
Söyleyemediğim kelimeleri düğmelerine iliştirirdim.
Saçlarımı örer sonra ucuna ukdelerimden fiyonk yapardım,
Eksiklerimi teperdim apar topar çantama.
Ayakkabılarım hep sıkardı, cam kırıkları gibi acıtırdı canımı,
Tabanlarımda düş kırıklarım, zil seslerine duymadığım masallardan şarkılar yakıştırırdım.
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’51”