Koşullanmış öğretiler,
Şartlanmış beyinler,
Şerh konulmuş duygularla büyüdük
Reddin çıkmazını,
Kabulün azabını öğrendik
Karanlığı yol bilip
Aydınlık için canımızı yaktık
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’56”
Koşullanmış öğretiler,
Şartlanmış beyinler,
Şerh konulmuş duygularla büyüdük
Reddin çıkmazını,
Kabulün azabını öğrendik
Karanlığı yol bilip
Aydınlık için canımızı yaktık
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’56”
İnsan doğasına aykırı her ne varsa ruhumuza kazınmak istenircesine tekrarlanıyordu sözcükler arasında
Ve her cümle, hükmeden birer buyurgan efendi azametiyle, zihnimize kazınıp savruluyordu ortalığa…
Oysa her insan kendi toprağında yeşerip, kendi dilinde anlam katmıyor muydu yaşama…
Ne olur rahat bırakın beni
Mesela anlam yüklemeyin bakışlarıma
Her sözcüğümü eşeleyip
Başka düşüncelerle denkleştirmeyin
Sormayın nasılsın diye mesela
İyiyim yalanı bıktırdı beni ortalıkta
Laf olsun diye de yanımda durmayın
O sevimli maskelerinizi çıkarın artık