Ulan bıkmadınız gecenin ırzına geçmekten,
Tüm emellerinizi üstünde gerçekleştirdiniz
Nerede bir hüzün bulsanız geceye yamadınız
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’19”
Ulan bıkmadınız gecenin ırzına geçmekten,
Tüm emellerinizi üstünde gerçekleştirdiniz
Nerede bir hüzün bulsanız geceye yamadınız
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’19”
Yüzümü sürsem ekilmemiş toprağa
Elimi uzatsam dokunabilir miyim içindeki tohuma
Saçlarım ulaşır mı buluta
Düşer mi kirpiğimdeki buzullaşmış damla
Diksem gözlerimi görünür mü çocukluğum uzakta
Köşe başında beklesem çıkar mı karşıma usulca
Ansızın kanatlansam yakalanır mı göçebe turna
Hiç sebepsiz bağırsam yankılanır mı karşı dağa
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’18”
Yaşamdan vazgeçmek de intihardır
İlla bilek kesmek gerekmez
Kan damlamadan da ölebilir insan
Kendini kaybetmek ağır bir ceza
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’17”