Zamanın sonsuzluğunu anlamak
Ağırlaştırdı ruhlarımızı
Korkular sindi
Soğuk, kimsesiz odalarımıza
Uçurumda bir intihar teşebbüsü gülümsüyor bak
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’33”
Zamanın sonsuzluğunu anlamak
Ağırlaştırdı ruhlarımızı
Korkular sindi
Soğuk, kimsesiz odalarımıza
Uçurumda bir intihar teşebbüsü gülümsüyor bak
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’33”
Şirin minik kuklalar
Aylak adamın oyuncakları oldular
Kuklacı bir bıraksa öylece kalacaklar
Vah zavallı oyuncaklar
Süslü püslü aklı kıt
Şöhret düşkünü varlıklar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’32”
Gecenin en koyu demi üstümüzde
Bak bulandı düşler yine
Anka kuşları hikâyedeydi
Çocuktuk, kim büyüttü
Savurdu son deme
Günün sarhoşluğu henüz üstümüzdeydi
Kaç kadehten sonra şuur gidiyordu
Bir ayyaş kaç şişe deviriyordu
Masada oturan cengaver
Düşlerde neden titriyordu
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’31”