Bütün mutsuz tecrübeleri aldım safıma. İhmalkar olmayan bir tutumla ağlıyorum. Sapa yollardan geçerek aylak bir dem vuruyorum. Sonbahar gelmiş, sarı bir kalabalık yerlerde. Oturdum dizlerine. Baktım üstüne arabalar park edilmiş. Kestane ağaçlarını rüzgar savuruyor. Ani bir kızgınlık yaşamış gibi düşüp parçalanıyor. Kestane ağaçları bana tanıdık yâr gibi. Rüzgar saçlarımda. Kaçamak bir ulak gibi. Kıyıda köşede şehrin ıssız bir kimliğinde demleniyorum.
‘Kırık Bir Aşk Hikayesi’ni izler gibi.
Kategori: Özlem Özler
Mavralar
Kalbimin üstünü nasıl işgal ediyor bu kement
Vurgun bir ortaçağ senfonisi kulaklarımda
Ellerimde yarım kalan tutuşların
Ağustos bitmiş, eylül gelmiş geçmiş
Mavralar kulaklarımda
Ekim de yitip gidermiş!
Okumaya devam et “Mavralar”
Saçak
Tütün çıkmazı yalnızlığım,
kavun içi beter viran hastalığım,
bir sen kalacaksın içimde bükülmüş
eğri, budaklı, delik deşik
salkım saçak
gideceğim bu şehirden
ellerimde kır çiçekleri
bir sen kalacaksın anılar dahilinde
yalın ayak yaşlanacağım bir yerlerde Okumaya devam et “Saçak”