Yalnızlığın verdiği rehavetle dolanıyorum sokaklarda. Bir başucu kitabımın varlığından yoksun, hiçliklere doğru yol alırken savaşları düşlüyorum ya da kimsesiz, yaşamdan nasibini alamamış insanları. Derken yağmur çiseliyor. Toprağın kokusu genzimi yoklar gibi… Sonra baharı özlüyorum bahara yakınken. Tüm vaatlere doymaktan mide spazmı geçirir gibiyim. Delicesine baharı özlüyorum… Aniden Türk filmi jönlerinin o sıradan sözleri fısıldanıyor kulaklarımda: “Ah sigaram! Benim için yanan tek şeysin.” Çakmağımı çakıyorum o hararetle. Aslına bakarsan pasif bir içiciyim. Derme çatma laflar bunlar, işin gereği yani.