Merhaba sevgili okur,
Yazmak için her oturduğumda beyaz ekranın karşısına önce lal olur kalırım, hangi harfle başlayacağımı bilemez, parmaklarımın anlamsızca gezinmesine takılırım. İçimde sakladığım onlarca şeyi unuturum, ruhumun derinlerinde gizlediğim bir çok şeyin nasıl bir anda kelimelere döküldüğünü şaşkınlıkla izlerim, sonrası hep aynı. Kendimle yarışırım, aklıma gelenlerin parmaklarımdan daha hızlı oluşuna alınırım, onlarca kelimenin nasıl bir anda anlamlı bir bütün oluşturduğuna şaşırırım. Ben yazarken de tıpkı yaşarken olduğu gibi karmakarışık duyguları aynı anda paylaşırım. Kendimden korkarım, kendime hayran kalırım, ağzımın kulaklarıma varmasına bakarım ama en önemlisi huzur bulur rahatlarım. Kendimin dökümünü yaptığımda kendime, bunca zamandır sadece yazıya bağlılığımı görüp hayretler içinde kalırım. Bir yazma arzusudur bendeki bir de gitme…
Okumaya devam et “Kişisel İlişkiler ve Atomu Parçalama Yöntemleri”