Büyüklerimizin sözlerini ne kadar da az dinliyor, ne kadar söylenenleri kulak ardı ediyoruz değil mi? Onlar ki bizden önce görmüş, aynı yollardan geçmiş deneyimli kişiler. Ve onları her umursamamadığımızda, sürekli keşkeler girer hayatımıza…
Camın önüne oturmuş, bir bardak kahvemi yudumlarken öylece yaprakların kımıldamasını izliyordum. Derin düşüncelere dalmışken ani bir gök gürlemesiyle irkildim. Okumaya devam et “Evimdeki Hazine”
Yine geldi yılın hüzünlü aylarından bir Eylül ayı. Soğuk havaların, yağmurların, esen rüzgarın habercisi. Her mevsimin kendine özgü bir güzelliği vardır. Heyecan getirir, özletirler kendilerini. Fakat Sonbahar ayrı bir duygusaldır. Tabiatın döküldüğü, insanların zoraki güldüğü mevsimdir.
O kadar çok ayrılık yaşıyor ki insan hayatında, sayısı belli değil. Gün geçtikçe alışırım diye avutur kendini ama hiçbir zaman alışamaz. Aslında sadece olumsuz duyguyu erteler ve alışmış gibi yapar. Ayrılık denince aklıma ilk gelen şey, yüreğimin ortasının derin bir acı hissetmesidir. Tarif edilemez…