180 dakikalık uzun metrajlı bir film çekmeye karar verdiğinizi düşünün. Bu filmin senaryo yazarı, rejisörü ve sanat yönetmeni siz olacaksınız. Zaman ve mekân seçimleri size ait olacak. Filmdeki tüm karakterleri kendiniz yaratacak, kostümlerini kendiniz dikecek, makyör/makyöz kendiniz olacak ve üstelik tüm rolleri de kendiniz oynayacaksınız. Müzik, ışıklandırma, koreografi, suflaj, dublaj, senkronaj vs. hepsi sizin üstünüze yıkılmış olacak. Bunlar yetmezmiş gibi, yapım şirketinin tüm masraflarını da kendi cebinizden karşılayacaksınız. Bütün bunlara karşın, yapacağınız filmin herhangi bir sinemada oynayıp oynamayacağını bilemeden -ve büyük bir risk aldığınızı bile bile- bütün bu zorluklara katlanmayı göze alacaksınız.
Okumaya devam et “Roman Yazmak mı!..”