İs kokan bir oda gibi zihnim
Közleri alev almaya hazır
Kıvılcımlara dönmüş duygular
İçim çer çöp dolu bir hurdalık
Ne yana dönsem darmadağın
Neresinden tutsam çürümüş
Bir ağaç gövdesi gibi bedenim
Suyu çekilmiş bir ırmak kadar kuru gözlerim…
İs kokan bir oda gibi zihnim
Közleri alev almaya hazır
Kıvılcımlara dönmüş duygular
İçim çer çöp dolu bir hurdalık
Ne yana dönsem darmadağın
Neresinden tutsam çürümüş
Bir ağaç gövdesi gibi bedenim
Suyu çekilmiş bir ırmak kadar kuru gözlerim…
Şuursuz bir ruhla büyüdüm
Ayrık otları arasında
Tutunup henüz kök salmamış dala
Kırık usumla düşler kurdum
Kurtlar sofrasında
Ayarı bozuk saatlerin
Zor zamanlarında
Garip bir çağın odağında
Soluksuz göçler yaşadım çokça
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’61”
Kalbimde kaçak var
Ardiyelerin utangaçlığında çalıyor davul sesleri
Kalbimde kaçak var
Yaralarını bileyip kesiklerini sağlamlaştıran tınılarla
Kalbimde saçak var
Kan revan olan benim, dikenleriyle
Kayan bileklerin tutunamadığı zeminlerde
Muğlak adamların muğlak sevgileri
Sıcaklığı eritiyor sağlamlığını
Erimez denilen direkleri
Kaçak:
Sızan ben miyim sıcaklığında
Sarhoşum, yalın ayak ağlıyorum istasyonlarda
Yıkılmaz denilen direklerin ağırlığı üstümde
Sarhoşum, meydanlarda izini arıyorum avutulmuş voltalarda
Kalbimde kaçak var, bunu bir saçak söylüyor
Okumaya devam et “Kalbimde Kaçak Var”