Sokak lambaları söndü…
Ve artık yalnızlığı karşılayacak,
Hiç yamatmadığı hırkasıyla,
Soğuk gar duvarları.
Tren düdüğüyle irkilen bedenler,
Bekleme salonunda biten düşler,
Erimiş küçük kar taneleri,
Hepsinin gidecekleri yer belli.
Sokak lambaları söndü…
Ve artık yalnızlığı karşılayacak,
Hiç yamatmadığı hırkasıyla,
Soğuk gar duvarları.
Tren düdüğüyle irkilen bedenler,
Bekleme salonunda biten düşler,
Erimiş küçük kar taneleri,
Hepsinin gidecekleri yer belli.
Gözlerimi kapatıp dinliyorum
Teninin kokusunu
Nefes alıp
Varıyorum yaşamın tadına
Varlığın tutup
Götürüyor uzaklara
Neden buna
Bir anlam veremiyorum
Sanki kor alevlerden çıkmış
Güzel dudakların
Geliyor kulağıma
Saçlarından süzülüp geçen
Sesleri martıların
Beş yıllık bir şarkı
Bizi her seferinde buraya atan,
İçimizdeki düğümün yanık kokusu,
Naylon bir köprünün,
Kağıt bir geminin sonu.
Artık çalıntı bir şarkının nakaratında
Saklıyorum seni.