Son dönemde sık karşılaşıyorum, hemen herkes bir şeylerden yakınıyor. Çevredeki insanların umursamazlığından dem vurup empati ve anlayış bekliyor. Peki ya biz gerçekten çevremize anlayış gösterip insanlara saygı duyuyor ve değer veriyor muyuz? Ne demiş düşünür: “Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz.” Konfüçyüs.
Geçtiğimiz aylarda bir akademisyen, bir de sosyal medya uzmanı arkadaşım hazırladıkları e-ankete katılım ilgisizliğinden dolayı duydukları sıkıntıyı dile getirdiler. Okumaya devam et “Özveri”
Geçtiğimiz ay olduğu gibi sonbaharın hüznü bugünleri de sarmış durumda. Pek çok kişi hayatına isteksiz ve keyif almadan devam ediyor gibi görünmekte. Gerçekten de havalar mı peki bizi bu kadar etkileyen, aynı durumu güzel bir havada yaşasak daha mı farklı bir tepki verirdik? Yaşadığımız olay aynı olsa da içinde bulunduğumuz şartlar mıdır sonucu etkileyen yoksa bizim ne şekilde anlamlandırdığımız mı?
Sürekli olarak kendimizle övünen bireyler olduğumuz halde sıklıkla bunu inkar ederiz. Yaradılışımızdan gelen ego, özel hissetme ihtiyacı, motivasyon gereksinimimiz yüzünden bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkan böbürlenme güdüsü, özellikle aşağılık psikolojisi yoğun olan bireylerde daha belirgin ortaya çıkar. ‘İnsanlar, sizden kendilerini eleştirmenizi istediklerinde bile gerçekte sizden övgü bekliyorlardır.’ demiş G. Maughana.