Binlerce ruh öldürdüm tek bedende. Ama senin kadar başarılı olamadım karanlık prensim. Sentinus’un umut kokan elleriyle okşadığı, küçük narin çocuk ruhumu öldürdün sen. Sonra ne mi oldu? Tek tek karşıma dikildi güçlerini tanımadığım insanların Tanrıları. O vakittir ki dizelerim doğdu, küllerinden doğan Phoenix benzeri. Yine de Tanrıları indiremedim gökyüzünden senin gibi.
Mum ve kil kokan sayfalarımı karalıyorum durmadan. Sonsuza dek zarar görmeden ayakta kalacak gibi görünen maun yazı masamın başından ayrılmıyorum. Bulunduğun devrin gözde kadınlarından mı sandın beni? Ne cehalet. Soylu prensim…