Son sözler kalır; onu da giderken bırakırsın arkanda.
Son umudun kalır. Son umudum dersin; derinden gelen sessizliğinin ifadesinden silinir.
Son kelimelerin kalır ya da öyle olduğu sanırsın artık bir başkasına söylenmeyecek kadar açıktırlar…
Bir son vardır ya “adımıza” hangisi yakışır der; bir son vardır ya “o” yakışır dersin, bu anlamsızlığımıza bu suskunluğumuza ve bitkinliğimize…
Yapmak istemek, ama yapamamak, istemek ama elde edememek… Dışarıdan yaşıyormuş gibi görünüşümün altında yatan gizli gerçek. Had, hudut tanımayan bir kütle taşıyorum, omuzlarımın tam orta yerinde. Kimi zaman, kimileri tarafından iki bacak arasında taşınan, varlığı pek dişe dokunmayan “düşünme organı” hani. Öyle bir sınırsızlığı karşılıyor ki düşünmek, hiçbir çılgının zincir vurmaya yeltenmediği, yeltense de sadece şaşmakla yetineceğim bir hiyerarşi.
Paylaşmak güzel, paylaştıklarının yararlı olması bir kat daha güzel diye düşünüyorum. Yazın yaklaşmasıyla beraber bayanların çoğunun kilo verme isteği arttı. Malum daha ince kıyafetler kışın aldığımız fazlalıkları gizlemede pek de yardımcı olmayacak. Bir de deniz sezonu var elbette.