Şirin minik kuklalar
Aylak adamın oyuncakları oldular
Kuklacı bir bıraksa öylece kalacaklar
Vah zavallı oyuncaklar
Süslü püslü aklı kıt
Şöhret düşkünü varlıklar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’32”
Şirin minik kuklalar
Aylak adamın oyuncakları oldular
Kuklacı bir bıraksa öylece kalacaklar
Vah zavallı oyuncaklar
Süslü püslü aklı kıt
Şöhret düşkünü varlıklar
Okumaya devam et “Yürek Döküntüleri ’32”
Eskiden kuru demiri paspas yapardık
Padişahlaşıyor güven duygusu
Fethiyeyi fethetmişler yüzyıllar sonra
Melankolik bir bandana asılıyor
Bak teras katında bir çift göz
Tomris diyor ki bana
“Ben Tomris olabilir miyim?”
Bunu görüyorum lacivert bir şehirde
Sen ve ben ‘uyar’ mıydık?
Okumaya devam et “Petrolden Sebepler”
Dört duvarlı odamın, kare penceresinden
Bir manzara ilişiyor gözüme
Martının biriyle bakışlarımız denk geliyor
Gökyüzünün gayr-i meşru mahalinde
Hiç utanmadan sevişiyor ala kanatlar ve gök mavi Okumaya devam et “Ala Kanatlar ve Gök Mavi”