Şüphesiz hepinizin hayatını değiştiren duyduğu, okuduğu cümleler olmuştur. İşte benim hayatımı değiştiren o cümle de karşıma yıllar evvel çıktı. O zamanlar Menderes Köyü’ndeki kahvehanede gelene gidene çay verirdim. Şu an cümleleri yazdığım bu bekçi kulübesi, o vakitler üzerinde sayısız bıçak izi olan, derme çatma ahşap bir kulübeydi. Zamanla onarılacak hali kalmayınca yıkıp yerine bu plastik kulübeyi yaptılar. Üzerine de TCDD damgasını da yapıştırıp beni içine oturttular. Bir insan içine zor girer. Şirket sağolsun düşünüp bir de ufak vantilatör gönderdi.
Kategori: 54
Sonbahar Başlangıçlarına…
Mutluluk içinde bir “an” aramışsa o nemli anılar, hüznünü de tuzlu sulara karıştırmışsa bir de güneş yakmış rengine de belirsizlik katmışsa “yazlı anılara” sonbahar yaklaşmış demektir.
Yazdan kalmışsa bazı alışkanlıklar yazı da çıkaramamışsa bazı arkadaşlıklar, kafa karışıklıklarına kalp kırgınlıklarına eşlik etmişse yaşamlar, o zaman “gelen de giden de” uğurlanmalıdır bu son-bahar.
Siyah Beyaz
Dayanılmaz baş ağrısıyla başladım güne. Geceden kalma radyoda ince sesli bir kadın trafik durumunu bildiriyordu. Perdeyi hafif aralayıp pencereyi açtım. Tüm aydınlık bulduğu boşluktan bir anda odayla birlikte içime doldu sanki. Karşı binanın altındaki fırına diktim gözlerimi. Pencereden burnuma vuran taze ekmek kokusu az da olsa yüzümü güldürdü. Yağan yağmur dükkanların saçaklarına mermi gibi düşüyordu. Okumaya devam et “Siyah Beyaz”